Akbank Caz Sahnesinde Bir Caz Divası Diane Schuur



         Cazın efsanevi divalarından Diane Schuur, 10 Aralık 1953 tarihinde Tacoma, Washington'da dünyaya geldi.Doğumu esnasında meydana gelen bir komplikasyon sonucu görme duyusunu yitiren Schuur, bebekliğinde bile çevresindekileri duyduğu her sesi kusursuzca taklit edebiliyor oluşuyla büyülüyordu.Tam bir caz aşığı olan annesinin onu, hayran olduğu Duke Ellington, Dinah Washington, Nat King Cole, Nancy Wilson ve Sarah Vaughan gibi isimlerle tanıştırması ve piyano çalan babasının ona verdiği dersler sonucu kendini oldukça erken bir yaşta cazla içiçe buldu.
         Schuur, çok genç yaşta bağımsızlık duygusu ve kendi ayakları üzerinde durabilme yetisi edindi.Bundaki en büyük faktör 4 yaşındayken ailesi tarafından Vancouver'da bulunan yatılı bir görme engelliler okuluna gönderilişi olsa gerek.Burada daha formal bir piyano eğitimi alarak kendini geliştirmeye devam etti.Ailesiyse uzakta olmasına karşın onu müzik konusunda teşvik etmek için hala ellerinden geleni yapıyorlardı.Annesi yeni plaklar aldıkça onları okuluna getirip, kimi zaman okul koridorlarındaki hoparlörlerde bile bir şekilde çalınmasını sağlıyordu.
         9 yaşındayken Tacoma'daki bir Holiday İnn'de ilk profesyonel konserini verdi.O zamanlar country söyleyen Schuur, kısa bir süre sonra da dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak eve hatrı sayılır miktarda katkı sağlayan düzenli bir işe sahip oldu.Her cuma günü okul sonrası trenle Tacoma'ya geliyor, cuma ve cumartesi geceleri birer konser veriyor ve pazar günü trene atlayıp tekrar okuluna dönüyordu.
         Genç yaşta edindiği deneyimler ve ailesinin döneminin cazının kendi döneminin popuyla kusursuz bir flörtü halinde gelişen tarzı, bu muhteşem sesi çok geçmeden yükseklere taşıdı.1975 yılı Monterey Caz Festivali'nde davulcu Ed Shaugnessy'nin büyük orkestrası Energy Force ile sahne aldığı sırada yaptığı doğaçlamalarla seyircinin ve birçok müzisyenin hayranlığını kazandı.1979 yılında festivale tekrar çağırıldığındaysa artık patlamaya hazırdı.Burada efsanevi saksafoncu Stan Getz'in dikkatini çekti ve Getz bu noktadan sonra onun için bir akıl hocası haline geldi.1982 yılında yine Getz'le beraber Beyaz Saray'da aynı zamanda televizyonda da yayınlanan bir performans sergiledi.Aynı yıl çok geçmeden GRP plak şirketiyle bir sözleşme imzaladı ve resmi olarak ciddi bir yükselişe geçtiğinin ilk sinyallerini verdi.
         1984 yılında herkesin kendisine hitap etmesi için ısrar ettiği lakabı olan 'Deedles' adındaki ilk albümünü çıkardı.1986 yılında yaptığı Timeless albümüyleyse caz kategorisindeki 'En İyi Kadın Şarkıcı' dalında ilk Grammy'sini kazandı.1987 yılında Count Basie Orchestra'yla yaptığı albümle  ikinci kez aynı dalda Grammy sahibi olan sanatçı bundan sonra da kariyerine hız kesmeden devam etti.Aşağı yukarı her sene yeni bir albüm üretti ve bu albümler listelerin üst sıralarındaki yerlerini uzun süre korudular.Bu süre zarfında yeme bozuklukları, alkolizm ve uyuşturucu problemleriyle başı fena halde derde girse de, işini hep ön planda tutmayı başardı.
         Schuur'un piyasaya çıkmış olan yirminci ve son albümü, Marc Silag'ın prodüktörlüğünü üstlendiği Some Other Time (2008).Bu, öncekilerle kıyaslandığında duygusal ve kişisel yönden ayrı bir yerde duran bir çalışma.Sanatçının kendisine müzik aşkını aşılayan ve 31 yaşında kanserden ölen annesinin 40. ölüm yıldönümünde, onu onore etmek amacıyla hazırladığı albümün bu anlamda en öne çıkan parçalarıysa son iki parça.12. Parça 'September in The Rain', 11 yaşındayken verdiği bir konserden alınmış bir kayıt.13. Parça olan 'Danny Boy' ise annesinin ona seslenip Danny Boy parçasını bilip bilmediğini soruşuyla başlıyor ve yanıt olarak Diane parçayı yalnızca onun için kaydedeceğine söz veriyor.Albümü eskilerden ayıran bir diğer noktaysa sanatçının sesinin sınırlarını zorlamadığı, daha sakin ve iddiasız bir vokal kullandığı bir çalışma oluşu.Elbette söz konusu Diane Schuur olunca bu iddiasızlık, ihtişamdan bir şey kaybettirmiyor.
         80'lerden beri piyanist/aranjör Randy Porter, 2000'lerden beri de davulcu Reggie Jackson ve basçı Scott Steed ile çalışan Schuur, grubuyla çok yakın olduğunu ve performanslarını harika yapanın da bu olduğunu belirtiyor.Geçmişte yaşadığı sorunların üstesinden gelebilmeyi başardığını ve yıllardır herhangi bir zararlı madde kullanmadığını da her fırsatta gururla ekliyor.Kariyeri süresince B.B. King, Dizzy Gillespie, Ray Charles, Stevie Wonder, Quincy Jones ve daha birçok önemli isimle birlikte sahne alan ve 3.5 oktavlık bir sese sahip olan sanatçı hala dünyanın dört bir yanında yılda ortalama 200 konser veriyor.Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve muhteşem sahne performansıyla hayranlarını büyülemeye devam eden Diane Schuur, 30 Eylül 2010, Perşembe günü Akbank Caz Festivali bünyesinde, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda!




Aylin Ohri




0 yorum:

Yorum Gönder